Basic HTML Version
ğlence amaçlı veya gerçekçi ol-
ması fark etmeksizin futbolda
belli başlı mevkilere dair klişeler
yok değil. “Kalecin Alman ola-
cak!”, “10 numara dediğinin hası
Güney Amerika’dan çıkar!”, “Ön li-
beroya bir Afrikalı lâzım!” deyimleri bunlardan
sadece birkaçı. Öte yandan Atletico Madrid son
18 yıldaki ilginç marifetiyle bambaşka bir ezber
yaratıyor. Öyle ki, Vicente Calderon’un çimle-
rine ayak basan herhangi bir forvet kısa sürede
tam bir gol canavarına dönüşebiliyor. Veya o
güne dek futbol piyasasında az çok nam salmış
bir golcü aniden verimlilik patlaması yaşayabi-
liyor.
Vieri ile başlayan, Torres ile özünü bulan,
Agüero ile hızlanan, Falcao ve Diego Costa ile
zirveye tırmanan bir gelenek Atletico’nunki.
Madrid’de neredeyse bir nesil, kırmızı-
beyazlı formada 9 numaranın hemen üs-
tünde dünya standartlarında bir oyun-
cunun adının yazmasına fazlasıy-
la alışmış halde. Yine de bütün
bu golcülerin Atletico Mad-
rid’e geliş hikâyeleri benzer
değil.
Kriz anlar›
Atletico Madrid için 1990’lı yılla-
rı “çok harcama, az başarı” zıtlığıyla
özetlemek mümkün. Çılgın başkan Je-
sus Gil idaresinde sonu felâkete giden bu
denklemin verdiği meyveler 1996 yılın-
daki lig şampiyonluğu ve üç Kral Kupa-
sı’ndan öteye gidememişti. Yine de La Li-
ga’yı zirvede bitirdikten sonra daha bü-
yük yıldızları ikna etmek kolaylaşmıştı.
Juventus formasıyla 37 maçta 14 gol atan
genç Christian Vieri uğruna 15 milyon
euro saymak, Gil için artık sıradan bir
olaydı.
Vieri’nin Evliya Çelebi ile arasındaki kan
bağını sorgulatacak şekilde gelişen kari-
yerinde en verimli duraklardan biri Vi-
cente Calderon oldu. Tek sezonda 32 kez
giydiği Atletico formasıyla attığı 29 gol,
takımını ligde ancak beşinciliğe kadar çı-
karırken, UEFA Kupası’nda da yarı finale
götürüyordu. Bunun yanı sıra 1998 Dün-
ya Kupası’ndaki etkili performansı, onu
Jesus Gil’den bile daha delice harcayan
Sergio Cragnotti yönetimindeki Lazio’ya
tam 25 milyon euro karşılığında götüre-
cekti.
Vieri’nin yerini dolduracak bir golcü al-
mayan Gil’in ekibi 20 yaşındaki Jose Ma-
ri’nin önderliğinde vasattan öteye gide-
meyecekti. Nitekim başkan 1999 yazında
elini son defa cebine attı ve 17 milyon
euro vererek Hasselbaink’i Leeds’ten
Madrid’e getirdi. Hollandalı golcü birey-
sel olarak kariyerinin en müthiş sezonunu
geçirse de kulüp hem yönetimsel hem de
sportif anlamda dökülüyordu. Atletico
ligde sadece 48 gol bulmuştu ve bunların
tam yarısı Hasselbaink’e aitti. Sezon so-
nunda Jesus Gil yolsuzluk sonucu ceza-
evine, takım ikinci lige, Hasselbaink ise
92
TamSaha
Atletico Madrid son 18 y›lda
küme düşme ve ekonomik
darboğaz dâhil birçok gelgit
yaşad›. Yine de kadroda dünya
çap›nda golcüler neredeyse hiç
eksik kalmad›. Kriz anlar›n›
f›rsata çevirmek, keşif başar›lar›,
potansiyeli görme ve son olarak
y›ld›z transferleri Atletico’nun
y›ld›z forvet kaidesinde izlediği
temel yollar oldu.
Atletico Madrid
un adresi
9’
TamSaha
93
E
Mustafa Akkaya