Page 54-55 - TamSaha 123. Sayı

Basic HTML Version

sınırlamasıydı. Bu kuralla, genç oyunculara daha faz-
la oynama fırsatı yaratırken kulüplerimizin transfer
harcamalarını dengelemeyi amaçlamıştık. Geçen za-
manın bizi ne kadar haklı çıkardığı ortadadır. Eğer
bundan 3 yıl önce yabancı oyuncu sayısında bir sı-
nırlamaya gitmemiş olsak mâli açıdan sıkıntı yaşayan
kulüplerimiz bugün ne durumda olurdu, doğrusu bu-
nu düşünmek bile istemiyorum.
Geçen zaman bizlere, tüm boyutlarıyla yabancı ku-
ralını değerlendirme imkânı sunmuştur. Kuralın yeni-
lenmesi ve geliştirilmesi ihtiyacı doğmuştur. Bu ne-
denle, önümüzdeki sezondan itibaren uygulanmak
üzere, yabancı oyuncu kuralında değişikliğe gittik.
Değerli hocamız Fatih Terim, Türkiye Futbol Direktö-
rü olarak bu konuda son derece kapsamlı bir çalış-
maya imza attı. Pek çok değerli futbol adamının gö-
rüşlerini ve Kulüpler Birliği’nin de onayını alarak ye-
ni kuralı açıkladık. Yeni kuralın amacı yabancı sınırı-
nı kaldırırken yerli oyuncuyu teşvik etmektir.
Bana göre, bu yeni kuralın adı artık yabancı kuralı
değil ‘Yerli Kuralı’dır. Çünkü yeni kural, yabancı
oyuncuya sınırlama getirmezken, yerli oyuncuya da-
ha fazla yer açmaktadır. Yeni kural kaynaklarımızı
yabancı kulüplerin kasalarına değil bizim altyapımı-
za ve oyuncu havuzuna akıtacaktır. Yeni kural kulüp-
lerimizi ‘şimdi al, sonra öde’ anlayışından uzak tuta-
cak, ‘önce kazan, sonra al’ anlayışına yöneltecektir.
Yeni kural UEFA nezdindeki davalarımızı artırmak
yerine ‘oyuncu yetiştirme davamıza’ hizmet edecek-
tir.
Özetle, Yerli Kuralı ve mâli disiplin konusundaki
adımlar, futbolumuzda uzun süredir mücadelesini
verdiğimiz ‘Büyük Değişim’in en çağdaş ve kalıcı uy-
gulamaları olacaktır. Bu yeni kararların futbolcu ye-
tiştirilmesinden altyapı gelişimine her konuda futbo-
lumuzu ileriye taşıyacağına ve önümüzdeki yıllarda
anlatılacak başarı öykülerinin temelini oluşturacağı-
na inancım tamdır. Türk futboluna hayırlı olsun. An-
trenör Gelişim Semineri’nin tüm hocalarımız, teknik
adamlarımız ve antrenörlerimiz için başarıyla geç-
mesini diler hepinizi saygıyla selamlarım.”
TÜFAD’dan yabanc› kural›na destek
TÜFAD Başkanı İsmail Dil-
ber ise yaptığı konuşmada,
50. yıllarında bu semineri
düzenlediklerini söyledi.
TFF’nin yabancı oyuncu
kuralı konusundaki kararını
desteklediklerini dile geti-
ren Dilber, Uyuşmazlık Çö-
züm Kurulu’nun yeniden
hayata geçirilmesini iste-
diklerini kaydetti.
Wilkinson: “Eğitim anahtar görevi görür”
TÜFAD Başkanı İsmail Dil-
ber’in ardından konuşan
UEFA Antrenör Eğitmeni
Howard Wilkinson ise an-
trenör gelişim seminerinin
hedefinin antrenörlük stan-
dartlarının geliştirilmesi ol-
duğunu söyledi. Wilkinson,
sadece Türkiye’de değil Av-
rupa’nın birçok yerinde an-
trenörlerin mesleklerinde
yeteri kadar saygıyı alma-
dıklarını vurgulayarak, bu konuda UEFA bünyesinde
çalışmalar yaptıklarını anlattı. Türkiye’nin antrenör-
lük eğitiminde önemli bir yol kat ettiğini dile getiren
Wilkinson, “Antrenörler liderlik gibi bir role bürünür-
lerse o zaman iyi bir
antrenör olma yolun-
da ilerliyorlar de-
mektir. Antrenörlere
verilen eğitim sürekli
artırılmalıdır. Türki-
ye’de geçmiş 15 yıla
baktığımızda eğitim
ve gelişimin devam
eden bir süreç oldu-
ğunu düşünüyorum.
Türkiye’yi bu bağ-
lamda tebrik etmek
isterim. Eğitim kapı-
ları açabilmek için si-
ze anahtar görevini
görür” diye konuştu.
Terim: “Teknik adam›n önce felsefesi olur”
Açılış konuşmalarının ardından, antrenör semineri-
nin ilk oturumunda Türkiye Futbol Direktörü Fatih
Terim, “Çağdaş Futbolda Takım Yönetimi” konulu bir
sunum yaptı.
Konuşmasına, Türkiye Futbol Federasyonu tarafından
gelecek sezondan itibaren uygulanacağı açıklanan
yabancı oyuncu kuralıyla ilgili, kulüp başkanlarının
kendisine ve yaptığı çalışmaya verdiği desteğe teşek-
kür ederek başlayan Terim, tecrübelerinden örnekler
vererek önerilerde bulundu.
Terim, kendisinin teknik adamlığa başladığı dönem-
den bugüne kadar çok şeyin değiştiğini ve önemli ba-
şarılarda ön planda bulunduğunu aktardı. Terim, “Bu
dönemde Avrupa’ya 20’ye yakın oyuncu göndermi-
şiz. O zaman 200 civa-
rı yetenek bulmuştuk
ve 30-40 üst düzey
oyuncu çıktı. Ülkemi-
zin tüm önemli başarı-
ları bu döneme denk
gelmiş. Demek ki biz
ortaya bir felsefe koy-
muşuz. Benim ve arka-
daşlarımın bir felsefesi
varmış. Teknik adamın
önce bir felsefesi olur.
Kendisine yardım ede-
cek ekibini de bu felse-
feyle seçer” ifadelerini
kullandı.
Millî Takım ve kulüp
takımlarında çok
önemli kadrolarla mücadele vermelerine rağmen,
uluslararası alanda yenilgilere engel olamadıklarını
ve bunun de kendisini bir değişime götürdüğünü ak-
taran Terim, “10 kişi savunma yaptık yine yeneme-
dik. O zaman, ‘hücum ederek yenilelim’ dedik” diye
konuştu.
Terim, şunları söyledi: “Hücum anlayışını kafama
koyduğumda, ‘yenilmek kolay, yenmek olay’ diye bir
lâfım vardı. Ben ilk olarak 1998 yılında, bu sistemi
değiştireceğimi söyledim. Yardımcım Bülent Ünder,
‘İki sene şampiyon olduk ve şimdi de öndeyiz. Ne-
den değişim?’ dedi. Ona cevabım ise, ‘Burası için ye-
ter ama Avrupa için yetmeyebilir’ olmuştu. O günden
bu yana bulunduğum tüm takımlarda, Galatasa-
ray’da, Fiorentina’da, Milan’da, A Millî Takım’da bu
dediğimden vazgeçmedim. Hücum adına gelişimler
sağladım. Eğer inanıyorsanız, denemekten, geliştir-
mekten vazgeçmeyin. Hep başarılarla geçmedi haya-
tımız. Tatsız zamanlarımız da oldu ama hiç fikrimiz-
den geriye düşmedik.”
Türk teknik adamların sürekli kendilerini geliştirmek
için çaba sarf etmesi gerektiğine dikkati çeken Terim,
“Bugün Süper Lig’deki 18 takımın 16’sının başında
yerli teknik adam var. Demek ki Türk antrenörlüğü
bu süreci iyi geçirmiş. Artık bizlere güvenilir olun-
muş. Kendimizi geliştirmekten geri durmamalıyız.
Bugün futbol, 15-16 sene öncesine göre çok daha
hızlı değişiyor. Adapte olmalıyız. Kaçırırsanız, bir da-
ha yakalamak zor olur” diye konuştu.
“Oynamay› amaçlay›n”
Fatih Terim, teknik adamlardan takımlarını oynatma-
maya yönelik değil, oynamaya yönelik eğitmelerini
isterken, kazananın her zaman hücum etmeyi isteyen
taraf olacağını söyledi.
İyi bir teknik ada-
mın, hangi katego-
ride olursa olsun
küçük dokunuşlar-
la takımından mak-
simum verimi ala-
bileceğini ve eğer
felsefesi varsa o
ekibi kendi takımı
hâline getirebilece-
ğini aktaran Terim,
“Bazı takımların
nasıl şekil değiştir-
diğini görüyoruz.
Bundan korkma-
manızı öğütlüyo-
rum. Oynamayı
amaçlayın. Mutla-
ka bir gün kazanacaksınız. Oynayan kazanıyor. Fut-
bol değişiyor. Siz kafa yormalısınız” değerlendirme-
sinde bulundu.
“Çal›şma disiplinimiz yok”
Dünya futbolunda artık çok yönlü oyuncuların ön
plana çıktığına değinen Terim, şöyle konuştu: “İna-
nın bana, ‘O burada oynayamaz’ devri kapanmıştır.
Eğer böyle bir zaaf ortaya çıkarsa, bu oyuncunun
zaafı değil, antrenörün zaafıdır. Gerçek budur. Kim-
se annesinin karnından o mevkiin oyuncusu olarak
doğmadı. İhtiyaç olduğunda herkes her mevkide oy-
nayacaktır. Sizlerin de araştırmanız gereken bir ko-
nudur. Türk teknik adamının kimseden aşağı kalır ya-
nı yoktur. Becerikliyiz, kabiliyetliyiz, esneğiz ama
çalışmaya gelince, o disiplinde değiliz. Türk teknik
adamlar olarak dünyanın her takımına karşı çıkabili-
riz, çıktık da. Bu da bilgilerinizi her saniye tazeleye-
rek, değişimleri takip ederek olur.”
54
TamSaha
TamSaha
55