Basic HTML Version
76
TamSaha
de Mourinho’nun Inter’i Nou
Camp’a gelirken Guardiola
onu, “Bu kadar iyi bir teknik
adam oldu¤unu bilseydim onu
Barcelona’da tutmalar› için
çabalard›m” sözleriyle karfl›la-
d›. Ne var ki Chelsea’deki gün-
lerinden bu yana kibirli Porte-
kizliye karfl› duruflu mesafeli
olan Nou Camp tribünleri pek
ayn› fikirde de¤ildi. Mourinho
o sezon sonunda Avrupa’n›n
zirvesine yerleflip Real Mad-
rid’in yolunu tutunca zamanla
Guardiola ile de aras›nda so¤uk rüz-
gârlar esmeye bafllad›.
Yine de ikilinin karfl›l›kl› sayg›s› ko-
runuyordu. Mourinho henüz ilk El
Clasico’sunda Nou Camp’ta 5-0’l›k
bir hezimete u¤ram›fl ve egosu yara
alm›flt›. Buna ra¤men Guardiola ile
ikisi, birkaç hafta sonraki Ballon
d’Or ödül töreninde yan yana otu-
rup sohbet edebilmiflti. Fakat ayn›
sezon Nisan ay›nda sadece 17 gün
içerisinde oynanan dört El Clasico,
a¤›r medya bask›s›n› da beraberinde
getirince aradaki çatlaklar derinlefl-
meye bafllad›. Mourinho’nun “tak-
tiksel” i¤nelemelerini yeterince alt-
tan alan Guardiola, üçüncü maç ön-
cesinde bas›n karfl›s›nda adeta patla-
yarak “Hangisi senin kameran Jose?
Buradaki lanet olas› patron o ve bu-
nunla gurur duyabilir!” diye dökül-
müfltü. O günden sonra ikilinin ara-
s› belki de hiç düzelemeyecek sevi-
yeye geldi. fiimdilik son gülen, geç-
ti¤imiz yaz rakibine karfl› UEFA Sü-
per Kupa’y› kazanan Guardiola olsa
da Katalan-Portekizli derbisi daha
uzun süre sahnede kalacak gibi gö-
rünüyor.
Tango’nun iki yüzü
Tarihinde iki kez dünya flampiyonlu-
¤u yaflayan Arjantin’e bu zaferleri
tatt›ran teknik adamlar birbirine da-
ha z›t olamazd›. 1978’in mimar› Ce-
sar Luis Menotti, maç esnas›nda ar-
ka arkaya sigara içen fakat bu özelli-
¤inden çok tam bir entelektüel oluflu
ile tan›nan bir teknik adamd›r. Bu
yüzden liberal-sol görüfllü Menot-
ti’ye göre sadece futboldan anlayan,
asl›nda futboldan da anlamaz. Bu
görüflü merkeze koyarak sahada fut-
bolla sanat› birlefltirmeye çal›fl›r her
zaman. “Bir maç› kaybedebilirsiniz
ama asla kaybetmemeniz gereken
fley, iyi futbol oynamaktan elde etti-
¤iniz onurdur” diyerek oyuncular›na
güven kazand›rmay› bilir. Onun için
bu oyunda kazanmak kesinlikle
ikinci plandad›r. “fiampiyon olmak
zorunda de¤ilsiniz ama bu oyunun
as›l amac›n› bilmek zorundas›n›z”
sözleri de tak›m›na önce e¤lenmeyi
ve e¤lendirmeyi afl›layan Menot-
ti’nin felsefesini ortaya serer. Böyle-
sine net bir fikir örgüsüne sahip bir
teknik adam›n Dünya Kupas› sevin-
cini Arjantin’de darbe yönetimi al-
t›nda ve ona ra¤men yaflamas› ise
futbol tarihinin büyük ironilerinden
baflka bir fley de¤ildir.
1986’da Meksika’daki zaferin ko-
mutan› ise Menotti ile karfl›t bir fut-
bol anlay›fl›n› özümsemifl Carlos Bi-
lardo’dan baflkas› de¤il. Galibiyeti
her fleyin ve her türlü
bedelin önüne koyan
Bilardo, “Futbol kazan-
makt›r ve gerisi önemli
de¤ildir” deyifliyle za-
ten daha ilk anda Me-
notti’den kilometreler-
ce uzakta yer al›r. Bu
düflünce do¤rultusun-
da Arjantin’e disiplinli
bir anlay›fl afl›layan Bi-
lardo’nun en büyük
ironisi ise Maradona
olabilir. El Diego’nun
‹ngiltere’ye “Tanr›’n›n eli” ile att›¤›
gol Bilardo’nun “Nas›l olursa olsun
kazan!” mant›¤› ile uyuflurken, dört
dakika sonraki solo golü onun kat›
tak›m oyununa inat bireysel bir gös-
teridir adeta. Maradona’n›n rölanti-
de idare etti¤i 1990 Dünya Kupas›
ise Bilardo ile bütünleflmifl s›k›c› ve
yavan bir Arjantin izletir.
Menotti ile Bilardo’nun siyah ve be-
yaz gibi z›t felsefeleri Arjantin futbo-
lunda günümüzde de görülen iki ay-
r› yol infla eder. Marcelo Bielsa ve
Jorge Sampaoli gibileri Menotti’nin
izinden giderken, Nery Pumpido ve
Sergio Batista tarz›ndakiler Bilar-
do’nun anlay›fl›ndan esintiler sunar.
Arjantin futbolunun bu iki tanr›s›
ilerleyen yafllar›na ra¤men hâlâ bir-
biriyle iletiflimden kaç›n›r. Öyle ki,
2004 y›l›nda Arjantin’i bir Copa
America maç› için izlemeye tesadü-
fen ayn› uçakta gitseler ve aralar›nda
birkaç metre mesafe olsa bile tek ke-
lime konuflmazlar.
Ferguson ile Wenger’den hangisinin
daha iyi bir orkestra flefi oldu¤una
dair herkes farkl› bir söz söyleyebilir.
Ayn› flekilde Mourinho ve Guardiola
için de… Bu isimleri sürekli ileri ta-
fl›yan fley karfl›s›ndaki ile rekabet et-
me dürtüsüdür asl›nda. Benzer flekil-
de Clough ve Bilardo’ya tarih yazd›-
ran güdü de kendilerinden önceki
Revie ve Menotti’yi zirveden indir-
mekten baflkas› de¤ildir. Nitekim
futbol büyük teknik adamlar›n elin-
de güzelken araya güçlü bir rekabet
de girince ifller bambaflka bir boyuta
geçebiliyor.
Menotti
Bilardo