Page 44-45 - TamSaha-gri-sablaon1

Basic HTML Version

olarak göreve devam etti¤i Ajax’ta
dört y›l› aflan görev süresinde üç
flampiyonluk, bir ikincilik, bir de
üçüncülük yaflayacakt›. De Mos, Av-
rupa’n›n en çok gelecek vaat eden
teknik adamlar›ndan biri olarak par-
l›yordu belki ama Amsterdam ekibi-
nin yönetiminin hayalinde, kulübün
efsanesi Johan Cruyff’un tak›m›n ba-
fl›na getirilmesi olunca, De Mos’un
bu baflar›lar› dahi yeterli olmayacak-
t›. Ajax’›n, De Mos yönetimindeki
üçüncü flampiyonlu¤unu yaflad›¤›
1984-85 sezonu sonunda, baflar›l›
çal›flt›r›c›yla yollar ayr›lacak ve Jo-
han Cruyff da böylelikle teknik
adaml›k yaflant›s›na ad›m›n› atm›fl
olacakt›.
Aad de Mos’la yollar›n ayr›lmas›n›n
perde arkas›ndaki nedeni her ne ka-
dar Cruyff olsa da, al›nan bu karar›
daha meflru k›lmak için ortaya sürü-
len en önemli sebepse, genç teknik
adam›n Avrupa kupalar›nda Ajax’›n
hedeflerinin çok gerisinde kalmas›y-
d›. Öyle ki, De Mos’un Ajax’› son üç
sezonunun ilk ikisinde fiampiyon
Kulüpler Kupas›’nda Olympiakos ve
Celtic’e hep ilk turlarda elenmiflti.
Son sezonunda da UEFA Kupas›’nda
nihayet bir tur geçmiflti belki ama
(onda da Lüksemburg temsilcisini
eleyerek) sonras›nda ikinci turda Bo-
hemians Prag engeline tak›lm›flt›.
Böylece üç flampiyonluk yaflad›¤›
kulüpten nahofl bir biçimde ayr›lan
De Mos, bir sene futboldan uzak
kald›ktan sonra ço¤u kifliyi flafl›rtan
bir biçimde Mechelen’la anlaflt›¤›n›
aç›kl›yordu. Mechelen, 1982 y›l›nda
düfltü¤ü 2. Lig’den bir sene içinde
tekrar 1. Lig’e, bir baflka Hollandal›
teknik adam Leo Canjels yönetimin-
de dönmüfl ve sonras›nda da genel-
likle orta s›ralarda gezinmeye baflla-
m›flt›. Ajax gibi Avrupa’n›n en büyük
kulüplerinden birinde flampiyonluk-
lar yaflam›fl bir teknik direktörün,
Mechelen gibi son baflar›s›n› fi tari-
hinde kazanm›fl bir asansör tak›m›n
bafl›nda ne iflinin oldu¤u sorusu, he-
men her futbolseverin kafas›n› kur-
cal›yordu. Amsterdam gibi bir met-
ropolden kalk›l›p onun onda biri ka-
dar bile etmeyen ufac›k bir kente gi-
dilmesiyse apayr› bir hikâyeydi.
Mechelen’›n Ferguson’u
O günlerde De Mos’un kafas›ndan
tam olarak ne geçiyordu bilinmez
ama Hollandal›n›n hayallerinin bile,
yaflayaca¤› baflar›lar›n çok gerisinde
kalaca¤›n› söylemek herhalde abart›
olmaz. Zira böylesine düflük profilli
bir tak›mla, önce ülkedeki güçlü ta-
k›mlar›n hegemonyas›n› k›rmak,
sonra da Avrupa çap›nda büyük ba-
flar›lar elde etmek, genellikle bilgisa-
44
TamSaha
yar oyunlar›nda görülen fleyler ki, o
y›llar›n bilgisayar oyunlar›ndaki fut-
bolun sadece k›rm›z› tak›mla mavi
tak›m› maç yapt›rmak gibi ilkel bir
seviyede oldu¤u düflünülürse, De
Mos’un böylesi bir fantezi imkân›n›n
bile bulunmad›¤› ac› bir gerçek...
(Hemen parantez aç›p bir gereksiz
bilgi verelim: De Mos’un Meche-
len’la baflaracaklar›n›n bir benzerini,
ondan birkaç y›l önce genç bir ‹skoç
teknik adam, Aberdeen’le önce ül-
kesinde Rangers-Celtic hegemonya-
s›n› k›rarak, sonra da Avrupa’da Ku-
pa Galipleri Kupas›’n› ve Süper Ku-
pa’y› kazanarak gerçeklefltirmiflti.
Söz konusu kiflinin ad› m›? ‘Alex’le
bafll›yor, Ferguson’la bitiyor’ desek
herhalde kâfidir.)
Önceki sezon ligde sadece 7 galibi-
yet alabilen ve puan cetvelinin 11.
basama¤›nda kalan Mechelen’›n, De
Mos’un göreve gelmesinden sonra
geçirdi¤i de¤iflim inan›lmazd› (kim
bilir, belki de az önce bahsetti¤imiz
o bilgisayar oyunlar›n›n, teknoloji
gelifltikçe oyunseverlere “küçük ta-
k›mlardan birer Avrupa devi yarat-
ma” imkân›n› sunmas›n›n alt›nda
yatan esin kayna¤› da bizzat Fergu-
son ve De Mos gibi teknik adamlar-
d›r). Sezona Standard Liege’den mil-
lî kaleci Michel Preud’homme,
Genk’ten yine millî tak›m oyuncusu
olan libero Lei Clijsters (ünlü tenisçi
Kim Clijsters’›n babas›), Beers-
chot’tan Hollandal› stoper Wim
Hofkens ve Antwerp’ten sol bek Ge-
ert Deferm’i alarak giren ve neredey-
se savunma hatt›n› bafltan afla¤› ye-
nileyen Mechelen, 34 maç›n 24’ünü
kazanarak, ligi 55 puanla, flampiyon
Anderlecht’in sadece iki puan geri-
sinde, ikinci s›rada tamaml›yordu.
Sar›-k›rm›z›l›lar bununla da yetinmi-
yor ve Belçika Kupas›’n› da finalde
RFC Liegeois’y› 1-0 yenerek tarihin-
de ilk kez kazanman›n sevincini ya-
fl›yordu. Bu baflar›, kulüp ad›na bir
baflka ilkin de anahtar› olacakt›, o da
Avrupa kupalar›na kat›l›md›.
Köy tak›m› Avrupa’da
Ajax gibi Avrupa kupalar›nda zirve-
ye oynamaya al›flm›fl bir kulüpte ge-
çirdi¤i dört y›l› aflk›n süre-
de herhangi bir ciddi bafla-
r› elde edemeyen De
Mos’un, Mechelen’la her
ne kadar Belçika’da rüya
gibi bir sezon geçirmifl da-
hi olsa, Avrupa kupalar›n-
da ilerlemesi pek bekleni-
len bir fley de¤ildi. Kupa
Galipleri Kupas›’nda 1987-
88 sezonunun favorisiyse,
ayn› zamanda kupan›n son
sahibi olan ve De Mos’un
halefi Johan Cruyff taraf›n-
dan yönetilen Ajax’t›.
Mechelen’›n bu kupadaki
ilk rakibiyse Dinamo Bük-
refl’ti (Dinamo’nun ezeli
rakibi Steaua’nun henüz
15 ay önce fiampiyon Ku-
lüpler Kupas›’n› kazand›¤›-
n› hat›rlayacak olursak,
Rumen futbolunun kulüp-
ler düzeyinde o y›llardaki
gücü hakk›nda daha net
bir fikir sahibi olabiliriz).
16 Eylül 1987’de tarihinin ilk Avru-
pa kupas› maç›na Rumen rakibi kar-
fl›s›nda ç›kan Mechelen, santrforlar›
Piet den Boer’un tek golüyle saha-
dan galip ayr›l›yor ve rövanfl için
umutlan›yordu. ‹ki hafta sonra Bük-
refl’te oynanan maç ise beklenen-
den çok daha büyük hay›rlara vesile
oluyor ve sar›-k›rm›z›l›lar bu kez
2-0 kazanarak adlar›n› bir üst tura
yazd›r›yorlard›.
‹kinci turdaki rakip, ‹skoçya’dan St.
Mirren’d› ve Mechelen’›n Dinamo
Bükrefl’e göre nispeten daha kolay
bir kura çekti¤i söylenebilirdi. Haliy-
le birkaç sene öncesinde hayal ol-
maktan öteye gidemeyen Avrupa
kupalar›na kat›lmakla kalmayan ta-
k›m, çeyrek final için de kollar›n› s›-
vam›flt›. Bu bak›mdan, Belçika’da
oynanan ve golsüz sona eren ilk
maç hevesleri biraz kaç›rd›ysa da ‹s-
koçya deplasman›ndaki rövanfl›n,
t›pk› Bükrefl’teki gibi iki golle kaza-
n›lmas›, Mechelen’›n ad›n› son 8 ta-
k›m aras›na yazd›rmas›n› sa¤l›yordu.
Çeyrek finalde rakip, bir baflka güç-
lü Do¤u Blo¤u temsilcisi, SSCB’den
Dinamo Minsk’ti. SSCB’nin 1988
Avrupa fiampiyonas›’nda final oy-
nayacak olan kadrosunun önemli
isimlerinden Sergey Aleinikov’un da
formas›n› giydi¤i Minsk’e karfl› ilk
maç› yine kendi sahas›nda oynayan
Mechelen, karfl›laflman›n son daki-
kalar›nda Pascal De Wilde’nin go-
lüyle gülüyordu. Minsk’te zor geç-
mesi beklenen rövanfltaysa ilk yar›-
da ‹srailli golcü Eli Ohana’dan gelen
gol kilidi aç›yor, ikinci yar›da Sov-
yet ekibi skora dengeyi getirse de
1-1’lik skorla turu geçen taraf Mec-
helen oluyordu.
Sadece 80 bin nüfusa sahip ufac›k
bir kentin tak›m›, Avrupa’n›n en bü-
yük ikinci kupas›nda, finalden önce-
ki son virajdayd› art›k. Lâkin turlar
geçildikçe karfl›lafl›lan rakipler de
güçlefliyordu. Mechelen’›n bu sefer
Atalanta ile bafl etmesi gerekecekti
ki ‹talyan kulüplerinin neredeyse
hepsinin Avrupa’da iddial› olabildik-
leri bir dönemde bu hiç de kolay de-
¤ildi. Nitekim Mechelen kendi evin-
TamSaha
45