Page 66-67 - fgd-bulten2

Basic HTML Version

üzerinden taraftar ve medya ile kura-
cakları iletişimi kulüp menfaatleri açı-
sından daha etkili yönetebilmek için
belirledikleri prensipleri içeren,
sosyal
medyayı kullanma kılavuzları
hazırla-
maya başlamışlardır.
Barcelona örneği
Facebook’ta Ocak 2013 itibariyle
dünyanın en beğenilen kulübü olan
Barcelona, sosyal medyayı en iyi de-
ğerlendiren kulüplerin başında gel-
mektedir. Onu bu noktaya taşıyan
da, daha çok futbolsever tarafından
izlenmesi ve kulübün gelişimi için ek
kaynaklar yaratma anlamında sosyal
medyayı doğru bir şekilde değerlen-
dirmesidir. Bu konuda izlenecek kulüp
politikasının oluşturulması, çalışanla-
rın, futbolcu ve teknik heyetin eğitil-
mesi atılan ilk adımlar olmuştur.
Kulübün sosyal medya yöneticileri
özetle,
“Biz sosyal medya kullanımını
yasaklamaktan hoşlanmıyoruz. Sade-
ce, tüm bilgileri, araçları ve desteği
futbolcular dahil Barcelona’nın tüm
çalışanlarına böylesine önemli bir or-
tamı doğru değerlendirmeleri ve kul-
lanabilmeleri anlamında farkında ol-
maları için veriyoruz”
demektedirler.
Sonuçta ortaya çıkan tablo da sos-
yal medyanın kulüp, teknik kadro ve
futbolcular açısından en verimli kul-
lanılacağı noktanın anlaşılması olmak-
tadır:
“… kulüpteki herkes, yollanan
her bir mesajın yaratacağı etkiyi ve
büyüklüğünü anlamaktadır. Bu yakla-
şım çalışanlara (futbolcular dahil) yol-
layacakları mesajın ne ve nasıl olması
gerektiği yanında, kötü deneyimlerin
sonuçlarını anlamalarını da öğret-
mektedir. Bu noktada olumsuzluklar
gündeme geldiğinde, onlara ‘ben söy-
lemiştim’ demek veya yasaklar ge-
tirmek yerine, bunun uzun vadeli bir
eğitimden geçtiğini anlamalarını da
istiyoruz.”
Elbette bu yaklaşım ve bu alanda
yapılan yatırımlar da kulübe büyük ek
kazançlar getirmektedir. Ancak kulüp,
bu konudaki kazanımları rakamsal de-
ğerlerin de ötesinde görmektedir:
“Burada sorun rakamlar değildir.
Barcelona Sosyal Medya’yı bir hizmet
kanalı olarak kullanmaktadır. Twitter,
Facebook ve Youtube dünyadaki çok
sayıda insanla bağlantı kurmak için
en iyi yollar. Biz değerlerimiz ve kim-
liğimizle gurur duyuyoruz ve bunu in-
sanlara ulaştırmak bizim adımıza çok
iyi bir şey. Bu yüzden, bu alandaki ça-
lışmalarımız ve yaptığımız yatırımların
bize dönüşünü, sadece ekonomik an-
lamda düşünmüyoruz.”
Barcelona için buradaki açık ve net
olan yaklaşım, Sosyal Medya’yı bir hiz-
met yolu olarak görmeleri ve kendile-
ri için her şeyden önemli olan yönün
taraftarlara hizmet vermek olması.
Birçok marka ve futbol kulübü Sosyal
Medya’yı bir pazarlama kanalı olarak
görmelerine rağmen, Barcelona için
bu daha da fazlası, uluslararası alanda
dünyanın her yerindeki taraftarlarıyla
ilişki ve iletişim kurma biçimi anlamı-
na gelmekte:
“Tüm Barça taraftarla-
rıyla ilişkiyi en iyi şekilde korumak ve
geliştirmek…”
Bu yönde, tüm dünyada ve kendi
ülkelerinde iyi bir şekilde takip edile-
bilmeleri için, Facebook sayfalarını, İn-
gilizce, İspanyolca ve Katalanca olarak
ayrı ayrı dillerde de oluşturmuşlardır.
Bu da Barcelona’yı diğer kulüplerden
ayırmaktadır. Bir yandan kendi kökle-
rini, geleneklerini ve yerel değerlerini
(Katalan ruhu) gözetirken, diğer yan-
dan da ulusal ve uluslararası alandaki
taraftarlarına da seslenebilmektedir-
ler. Sonuçlar da, bu alanda doğru bir
strateji izlediklerini ve ‘büyük resmi’
görebildikleri göstermekte ve tüm
bunlar da kulübün marka değerini
yükseltmeye yardımcı olmaktadır.
Sosyal medya kullanımında sorunlar
ve çözüm arayışları
Üzerinde pek fazla düşünülmeden
atılan bir tweet
(Twitter üzerinden
atılan mesaj)
tüm bir sezonun perfor-
mansını gölgeleyebilmektedir.
(Futbol-
cu tweet atar, futbolcu ceza alır, takım
bu önemli oyuncunun eksikliğinde
şampiyonluk kupasını kaybedebilir…)
Takımlar zor karakterli oyuncuların
sosyal medya kullanımındaki hatala-
rıyla nasıl baş edecekleri konusunda
henüz etkili araçlar geliştirememiş-
lerdir, ancak arayışlar sürmektedir.
Sosyal medyada paylaşılanlar kişisel
duyguları, o anın duygusallığıyla dile
getirilenleri de kapsamaktadır ki, bu
noktada atılan masum mesajlar so-
nuçları itibariyle önemli sorunlar geti-
rebilmektedir.
Henüz tarafların tam anlamıy-
la üzerinde anlaşma sağlayamadığı
transfer görüşmelerinin, takımın maç
taktiklerinin, takım içindeki sorunla-
rın, yine antrenör-oyuncu arasındaki
kişisel sorunların konuya taraf olan
futbolcularca sosyal medya üzerinden
paylaşılması da bunlara örnektir.
Bu yöndeki çözüm arayışlarına sa-
dece kulüpler değil, futbol federas-
yonları da katılmaya başlamıştır.
ya ve gazetecilerin de yakından takip
ederek haberleri içinde kullanmala-
rıyla, futbolla ilgili sürekli güncellenen
bir haber ve bilgi akışı, milyonlarca
insanın içinde kendi yorumlarıyla bir-
likte yer aldığı ve paylaştıkları bu çok
büyük sosyal ortama da taşınmaya
başladı.
Ana akım medya ise geçmişte bü-
tün bu gelişmeleri insanlara taşıyan
tek ortam iken, artık kendi de bunların
önemli bir kısmını sosyal ağlar üzerin-
den takip eder hale geldi. Spor med-
yası, futbolcu, kulüp ve taraftar me-
sajlarını spor programları ve haberleri
içinde kullanmaya ve hatta özellikle
futbolseverlerin sosyal medya üze-
rinden kendileriyle doğrudan iletişim
kurabilmeleri için sosyal medyada link
(bağlantı) vermeye başladılar. Aynı ge-
lişme kulüpler için de geçerli oldu ve
yukarıda belirtildiği gibi, kulüpler de
taraftarların takımlarıyla ilgili haberle-
ri doğrudan takip ederek yorumlarıyla
geri bildirimde bulunabilecekleri Twit-
ter ve Facebook bağlantılarını kullanı-
ma açtılar.
Ancak burada daha önce pek
rastlamadığımız bazı önemli iletişim
sorunları da gündeme geldi. Futbol-
cunun üzerinde fazla düşünmeden,
aslında o an hissettikleriyle verdiği bu
masum mesajlar, medya üzerinden
daha geniş kitlelere taşındığında hem
kendisine, hem de kulübüne zarar ve-
rebileceği noktalara gitmeye başladı.
Burada masum mesajlarla başlayan
bu iletişimin kontrolünü, o iletişimi
bizzat başlatan taraf giderek kaybet-
meye ve konu, içinde medyanın ve on
binlerce insanın yer aldığı bir sosyal
tartışma ve dedikodu ortamına taşın-
maya başladı. Aynı şey kulüpler için de
geçerliydi.
Sosyal medyayı doğru kullanabilmek
İşte tam bu noktada sosyal med-
yanın kulüpler ve futbolcularca nasıl
kullanılması ve değerlendirilmesi ge-
rektiğine yönelik tartışmalar gündeme
gelmeye ve şu sorulara cevap aranma-
ya başlandı:
“Futbolcuların medyayla görüşme-
si ve vereceği röportajlar için nasıl ku-
lüp yönetimi ve teknik direktörün be-
lirlediği bazı kurallar geçerliyse, aynı
şey futbolcunun sosyal medya üzerin-
den kendini takip edenlerle kurduğu
bu doğrudan iletişimi de kapsayacak
bir noktaya taşınabilir mi?”
“Burada içinde binlerce, milyonlar-
ca futbolseverin, taraftarın ve elbette
gazetecilerin de yer aldığı çok geniş bir
kitleyle doğrudan kurulan bir iletişim-
den söz ediliyorsa, bu aynı zamanda
bir zorunluluk olarak da değerlendiri-
lemez mi?”
Elbette değerlendirilmesi gerek-
mekte ve biz de burada bunları tartı-
şacağız.
Yukarıda özetlenen gelişmelerin
bizleri taşıdığı futboldaki bu yeni ile-
tişim ortamı, getirdiği avantajların
yanında bazı olumsuzları da taşımak-
tadır. İçinde sosyal medyanın da yer
aldığı yeni iletişim ortamlarıyla ortaya
çıkan bu tablo, hayatımıza yeni giren
bu araç ve ortamların doğru değer-
lendirilmesini gerektirmekte; bu, ku-
lüplerin ve futbolcuların kamuoyuyla
paylaşacaklarını ve kendi iletişimlerini
de doğru yönetebilmeleri açısından
özellikle önemli olmaktadır.
Herkesin kabul ettiği gibi günü-
müzde futbol artık bir spor olmanın
yanında büyük bir endüstriye de dö-
nüşmüştür. Futbol, aynı zamanda
milyonlarca insanın 90 dakikalık bir
oyunun dışında kalan zamanlarda da
takip ettiği, içinde ünlülerin (futbolcu-
lar, teknik direktörler, kulüp başkan-
ları vb.) yer aldığı ve haklarında (bir
film veya müzik yıldızınınki kadar) ko-
nuşulduğu, tartışıldığı, dedikoduların
üretildiği bir ‘sosyal çevre’ de oluştur-
maktadır.
Yeni bir iletişim ve haberleşme sü-
reci olarak ortaya çıkan sosyal medya
bunların yanında futbol kulüplerine
yeni fırsatlar yaratma umudu da ver-
mektedir. Bu yüzden kulüpler de fut-
bola duyulan bu büyük tutkuyu bir iş
planı çerçevesinde ve reklam verenle,
sponsorlarla kurulan ilişkiler içinde
kulübe ek gelir sağlayan bir noktaya
taşıma gayreti içindedirler. Elbette
burada kurulacak iletişimin doğru bir
şekilde yapılandırılması ve yönetilme-
si sadece futbol kulüpleri ve oyuncu-
lar için değil, bu alana yatırım yapan
büyük markalar ve sponsorlar için de
geçerlidir ve onlar da bu yeni iletişim
ortamının sorunsuz işlemesini isteye-
ceklerdir.
Sosyal medyayı değerlendirmek
Kulüp ile taraftar arasında doğru-
dan çift yönlü olarak kurulan bu yeni
iletişim biçimi, kulüpler için sadece
mesajların doğrudan iletilmesini de-
ğil, bilet, forma ve ürün satışından et-
kinlik yönetimine kadar birçok alanda
taraftarların maddi-manevi her türlü
desteğini getiren yepyeni fırsatlar da
yaratmaktadır.
Dünyanın önde gelen futbol kulüp-
leri bu ortamı daha iyi değerlendire-
bilmek ve futbolcuların sosyal medya
Facebook’ta en çok takip edilen
kulüpler (10 Ocak 2013)
1.
Barcelona
39.073.694
2.
Real Madrid 34.886.295
3.
M. United 30.407.969
4.
Chelsea
15.062.331
5.
Milan
13.507.908
6.
Arsenal
12.564.226
7.
Liverpool
11.067.762
8.
Galatasaray
7.810.243
9.
Fenerbahçe 6.264.372
10. Juventus
4.722.539
Twitter’da en çok takip edilen
kulüpler (24 Ocak 2013)
1.
Barcelona
7.926.165
2.
Real Madrid 6.607.669
3.
Galatasaray 2.138.680
4.
Arsenal
2.113.323
5.
Chelsea
1.792.080
6.
Fenerbahçe 1.631.672
7.
Liverpool
1.463.440
8.
Corinthians
1.282.590
9.
Flamengo
982.370
10. Guadalajara
865.659
Futbol Gelişim
64
65
Futbol Gelişim