Page 60-61 - fgd-bulten2

Basic HTML Version

tam söz konusu olacaktır. Gerçekçilik
duygularının gelişmeye başlaması ve
kendi performanslarını eleştirebilir
hale gelmeleriyle onlarla kalecilikleri
hakkında diyaloğa girilebilir ve bil-
gilendirilebilir noktalarda olunma-
sı “özgüvenlerinin” artması için de
yeni olanaklar ortaya çıkarmıştır. Bir
önceki dönemin sıkıntıları aşılmış ve
“özgüven” oluşumunun gerçekleşti-
rilmesinde 3.evrede işler biraz daha
kolaylaşmıştır.
2. ergenlik dönemi
16-18 (ya da 15-18) yaş grubu-
na geldiğimizde gencin artık yetiş-
kinin vücut yapısına kavuştuğunu
görürüz.2.ergenlik olarak nitelendi-
rebileceğimiz bu dönemde gençler
psikolojik açıdan da daha olgun
noktalardadırlar.”Ben kimim” soru-
suyla beraber “biz” yerine “ben” duy-
gusu belirleyici olmaya başlamıştır.
Bir önceki evredeki performansı sor-
gulama becerileri daha da gelişmiş-
tir. “Neden, nasıl” soruları daha sık
sorulur olmuştur. O nedenle birçok
konuda bilgilendirilmeleri gerekmek-
tedir. En önemlisi de bir yetişkin gibi
muamele görmek istemektedirler.
”Ben”in öne çıkmasıyla ”Kabul gör-
me” istekleri bu süreçte de hız kes-
meden devam etmektedir. Bu ihti-
yaçlarını karşılamak ve bunun önüne
set çekmemek “özgüven” pekişmesi
açısından önemini harfiyen korumak-
tadır. Bu durum, saha performansla-
rı” ve bunun önemsenmesi yanında,
yetişkin sınıfından sayılmak isteme-
leri ve kendileriyle o şekilde iletişime
geçilmesini beklemeleriyle de yeni bir
boyut kazanmıştır. Antrenörlerin on-
ların bu beklentilerine de olumlu bir
tarzda yaklaşmaları “özgüven” zemi-
nini daha da güçlendirecek, aksi du-
rum bu konuda sıkıntıların yaşanma-
sına neden olacaktır. Çünkü, ergenlik
devam etmektedir. Kendilerine hala
bir çocuk gibi davranılması, adam ye-
rine konulmamaları ve düşüncelerine
değer verilmemesi ya da gereksiz di-
siplin dayatmaları “kabul görme” ça-
balarını engelleyerek “özgüvenlerini”
zedeleyecektir.
Özgüvenli kaleci birden-
bire ortaya çıkmaz
Görüldüğü gibi özel-
likle saha performans-
larında “kendini göste-
rerek” veya bir şekilde
“öne çıkmak” isteyerek
ortaya konulan “kabul
görme” ihtiyacı, genç
kaleci gelişimindeki tüm
yaş evrelerinde varlığını
korumakta ve “özgüven”
pekişmesinin çok önemli
unsurlarından biri ol-
maktadır.
Ayrıca, her yaş gru-
bunda bu özlemin uygun
davranış
biçimleriyle
giderilmesi ve “özgüve-
nin” korunması, bir zincirin halkaları
gibi birbirini tamamlamaktadır. Hal-
kalardan biri eksik olur, yani herhan-
gi bir yaş periyodunda “özgüvenle”
ilgili yanlışlar devreye girerse, genç
kalecinin bütünsel özgüveninde de
problemler oluşacaktır. Eğer bu süreç
sağlıklı geçmişse, kaleci gerek gelişim
evresinde gerekse yetişkinlik döne-
minde medya veya başka çevrelerden
gelen eleştiriler karşısında bocalama-
yacak, bunların etkisinden çabuk kur-
tulacaktır.
Özgüven temelinin sağlam oluşu,
onun stresle mücadelesinden başa-
rıyla çıkmasını ve “günah keçisi” ola-
rak kullanılmaya direnmesini sağlaya-
caktır.
Bir de yine o süreçte sistemli bir
teknik-taktik eğitim verilmiş ve kaleci
sahada “az hata yapan” noktalara ta-
şınmışsa, onun bu özelliği “özgüven-
le” birleştiğinde “ideal kaleci profili-
ne” de ulaşılmış olacaktır. Demek ki,
”özgüvenli kaleci” birdenbire ortaya
çıkmamaktadır. “Genetik boyutun”
yanında çok küçük yaşlardan itibaren
uygulanan “doğru pedagojik yakla-
şımlar” ve bununla bağlantılı “uygun
bir disiplin” sonucunda o noktaya ge-
linmektedir.
dönem koordinasyon bozukluklarının
ve konsantrasyon eksikliklerinin de
yoğun olarak yaşandığı bir dönemdir.
Teknik sorunlarla karşılaşılması son
derece doğaldır.Bu durum haliyle
antrenörlerin sabır taşlarının çatla-
dığı olaylara neden olacaktır. O yüz-
den böyle sıkıntılı ortamların etkisi
altında kalarak “teknik gerilemelere”
rağmen öne çıkıp “kabul görmek” is-
teyen genç adayının bu girişiminin
engellenmemesine özel dikkat gös-
terilmelidir. Bu yapılmadığı takdirde
yanlış bir tutum yüzünden “özgüven”
yara alabilecektir. Diğer taraftan bu
yaş evresinin başka bir özelliği de
“kaleciler arasındaki farkları” öne çı-
karmama zorunluluğudur. Buradaki
bu şart, diğer yaş gruplarına nazaran
daha ön planda bulunmaktadır.Fakat,
bu kadar fazla dengesizliğin olduğu
bir ortamda “uygun bir disiplinin”
oluşturulması da çok önemlidir. Gö-
rüldüğü gibi ortada son derece kar-
maşık bir durum söz konusudur.Yani,
genç kaleci adayının “kendini kanıtla-
ma” ve “kabul görme” arzularına yol
açılırsa, otomatikman “farklılıklar”
öne çıkarılmış olacak, bu da “eşit mu-
amelenin” gerçekleştirilmesini zora
koşacak ve “özgüven problemlerine”
imkan hazırlayacaktır. Aksi durumda
ise “kabul görme özlemiyle” yanıp
tutuşarak “öne çıkmak isteyen” genç
kaleci adayının bu arzuları baskı altına
alınacak, bu sefer de başka bir açıdan
onun “özgüven” temelinde ağır tahri-
batlar meydana gelecektir. O nedenle
bu dengelerin çok iyi hesap edilmesi
kaleci ve takım antrenörünün en ön-
celikli görevi olmalıdır. Bir de bu dö-
nemde hormonal değişikliklerle ilgili
“kendini beğenmemekten” dolayı bir
“güvensizliğin” var olduğu düşünülür-
se “kendini gösterme” ihtiyacına ce-
vap verilmemesi, bu güvensizliği daha
da arttıracak ve “özgüvene” büyük
zararlar verecektir. Ayrıca, aynı yaş
evresinde yine güvensizlikten kaynak-
lanan “büyüklük taslama” ve “her ko-
nuyu eleştirme” takıntısı doğru bir şe-
kilde dengelenemez ve hoşgörüden
uzak tavırlarla karşılanırsa, bu durum
da “özgüvenin” yapılanma sürecine
darbe vuracaktır. Unutulmaması ge-
reken bir konu da şudur; bu dönem
10-12 yaş periyodunun bir devamıdır.
Eğer 12-14 yaş aralığında “özgüven”
bağlamında yanlış uygulamalar ger-
çekleştirilmiş ve onun örselenmesine
neden olunmuşsa, bir önceki dönem-
de elde edilen kazanımların hiçbir an-
lamı kalmayacaktır.
Özgüven oluşumunun gerçekleştiril-
mesinde 3.evre
Bir sonraki aşama 14-16 yaş gru-
budur.Vücut tekrar dengesine kavuş-
maya başlamıştır.Geçmiş evredeki
istikrarsızlıklar ortadan kalkma tren-
dine girmiştir. Duygusallıktan gerçek-
çiliğe geçiş söz konusudur.Bir enerji
fazlalığı gündemdedir ve bu yüzden
öğrenme olanakları artma eğilimine
girmiştir. Performansını eleştirebilme
ve kendisiyle hesaplaşabilme beceri-
si gelişme yolundadır.Fakat “etkili” bir
“kabul görme ve kabul ettirme isteği”
aynen devam etmektedir. Dolayısıy-
la bu çabalara bu istikrarlı ortamda
kaleci ve takım antrenörü tarafından
ilgi gösterilmesi gerekmektedir. Ener-
ji fazlılığı nedeniyle çok tekrar yap-
ma ve öğrenme imkanları fazlalaştığı
için genç kaleci adaylarının “kendi-
lerini göstermeleri” ve beraberinde
de ”kabul görme” ihtiyaçları rahatça
karşılanabilecek durumdadır. Böy-
lelikle “özgüven” temellerinin sağ-
lamlaştırılmasında da elverişli bir or-
Futbol Gelişim
58
59
Futbol Gelişim