Page 34-35 - fgd-bulten2

Basic HTML Version

özdeşleşmektedir. Bu ilkeyi benimse-
yip doğru biçimde uygulayan teknik
direktörlerin sürpriz sayılan sonuçlara
imza atması hiç de şaşırtıcı değildir.
7. Kayıp vermeksizin geri çekilme-
yi bilme:
Askerlikte iyi bir generalin
en üstün yeteneği geri çekilme pla-
nını uygulayabilmesinde görülür. Fut-
bolda da golü veya golleri bulduktan
sonra skoru koruyabilmek gerekir. Ga-
libiyetten beraberliğe hatta yenilgiye
düşmeye sıkça rastlanması futbol açı-
sından da bu ilkenin ne denli önemli
olduğunu göstermektedir. Tıpkı sa-
vaş alanındaki generaller gibi teknik
direktörlerin de elde ettiği avantajlı
sonuçları koruyabilmesi önemli bir
beceri göstergesidir.
Futbolda SWOT analizin kullanılabi-
leceği alanlar
Stratejiden bahsetmişken son yıl-
larda ön plana çıkan SWOT analizin-
den de bahsetmemek mümkün de-
ğildir. SWOT analizi aslında
uzun vadeli strateji belirle-
me çalışmalarında kullanılan
bir yöntemdir. SWOT keli-
mesi strength (güç), weak-
ness (zayıflık), opportunity
(fırsat) ve threath (tehdit)
kelimelerinin baş harflerin-
den türetilmiş bir kelimedir.
SWOT analizi esas itibariy-
le örgütlerin uzun vadeli
planlamalarında kullanılan
bir yöntem olmakla birlikte
teknik direktörlerin her maç önce-
sinde başvurabileceği bir yöntemdir.
Bu yöntemi futbola uyarladığımızda
aşağıdaki açıklamalar konunun anla-
şılmasında yardımcı olacaktır.
S (Strenght):
Takımın sahip oldu-
ğu güçlü yanlar
Kadroda yer alan kaliteli oyuncular,
takımın oyun disiplininden kopmama
becerisi, takımın moral motivasyonu-
nun yüksek olması, teknik direktörün
oyunu okuma becerisi güçlü yanlar
arasında sayılabilecek hususlara ör-
nek gösterilebilir.
W(Weakness):
Takımın sahip ol-
duğu zayıflıklar
Belli mevkilerde kaliteli oyuncula-
rın bulunmaması, takımdaki önemli
bir oyuncunun sakat veya cezalı ol-
ması, takımdaki oyuncular arasındaki
saha içi uyumsuzluklar, takımın moral
motivasyonun düşük olması zayıf yan-
lar arasında sayılabilir.
O(Opportunity):
Rakipten veya
diğer çevre şartlarından kaynaklanan
fırsatlar
İç sahada oynanacak bir maçtaki
güçlü taraftar desteği, rakip takımda-
ki önemli bir oyuncunun sakat veya
cezalı olması birer fırsat olarak değer-
lendirilebilir.
T(Threath):
Rakipten veya diğer
çevresel unsurlardan kaynaklanan
tehditler
Olumsuz hava şartları, sahanın
zemininin bozuk olması, dış sahada
oynanan maçta rakip takım seyircisi-
nin takım ve hakem üzerinde kuracağı
baskı ise birer tehdit örneği sayılabilir.
SWOT
analizini yapan bir teknik
direktörün aşağıdaki çıkarımları elde
etmesi mümkündür.
• Takımın güçlü yönlerine odakla-
narak bir taktik belirlemek.
• Takımın zayıf yönlerini belirleye-
rek bu zayıflıkları kısa veya orta vade-
de ortadan kaldırmaya çalışmak.
• Rakibin eksikliklerini ve diğer
çevre şartlarını (hava ve zemin şartla-
rı, seyirciler, hakem vb.) göz önünde
bulundurarak ne gibi fırsatlardan ya-
rarlanılabileceğini ortaya çıkarmak.
• Rakipten ve diğer çevre şartla-
rından dolayı ortaya çıkabilecek teh-
ditleri belirleyerek önlemler almak.
Sonuç
Sonuç olarak futbol bir denge oyu-
nudur. Teknik direktörlerin bu denge-
leri takım içi ve takımlar arası olmak
üzere ayrı ayrı ele alması gerekir.
Takım içi dengeler dendiğinde
arkalı önlü ve yan yana oynayacak
oyuncular, bloklar ve bir bütün ola-
rak takım içindeki uyum akla gelir.
Takımlar arası dengede ise karşı kar-
şıya oynayacak oyuncular, iki takım
arasındaki bloklar ve bir bütün olarak
takımlar arasındaki güç dengesi söz
konusudur. Teknik direktörün bu den-
geleri gözetmek suretiyle stratejisini
ve taktiğini maç öncesi oluşturması
ve maç sırasında gereken hamleleri
yapması gerekir. 30 milyon euroluk
bir takım 150 milyon euroluk yıldızlar
topluluğu bir takımı nasıl yenebilir so-
rusuna pek çok kişi şans veya hakem
hatası gibi yanıtlar verebilecekken as-
lında en güzel yanıt iyi bir stratejidir.
Kimi teknik direktörler
takımın oyun stratejisini
bir kere belirledikten ve
oturttuktan sonra ciddi de-
ğişiklikler yapmamayı ter-
cih etmektedir. Kimileri ise
stratejik ve taktiksel değişik-
likler yapma konusunda çok
daha hevesli ve cesaretlidir.
Her alanda olduğu gibi fut-
bolda da strateji günümü-
zün en önemli kavramların-
dan biridir.
İyi bir strateji zaferi getirebileceği
gibi kötü bir strateji büyük başarısız-
lıkları beraberinde getirebilir.
Bu açıdan konuyu değerlendirdiği-
mizde teknik direktörlerin kendilerini
futbolun teknik boyutunda olduğu
kadar felsefi ve yönetsel konularda da
geliştirmesi gerektiği gerçeği karşımı-
za çıkacaktır.
Bazen futbolla çok ilgisiz görülen
şeylerin dahi futbola dair önemli çı-
karımlar sağlayabileceğini görmekte
yarar vardır. Futbol dünyasında fark-
lılık yaratmış teknik direktörlerin pek
çoğunun bu sırrı keşfetmiş olması bir
rastlantı değildir.
Antrenörlük mesleği takımları
çalıştırmayı, oyuncuları yönetmeyi,
herkesin önünde konuşmayı, çözüm
ve sonuçlar üretmeyi, en önemlisi,
kadrolara liderlik yapmayı gerektirir
1
.
Son zamanlarda liderlik araştırma-
larına, karizmatik nitelik ve onun ta-
kipçileri ile ilişkisini inceleyen yeni bir
yaklaşım hakim olmuştur. Bu yaklaşım
spor alanında da etkisini göstermiştir.
Bilimsel bir yaklaşım taşımasa da ka-
rizmatik liderlik kavramı bazı maka-
lelerde, magazin haberlerinde, köşe
yazılarında kullanılmakta ve teknik di-
rektörlerden bahsedilirken karizmatik
antrenör ifadesine yer verildiği görül-
mektedir. Hatta kulüpler, karizmatik
antrenörle çalışmak istediklerine yö-
nelik beyanat vermekte, antrenörler
başarılı olsa bile zaman zaman kariz-
malarının olup olmadığı gündeme ge-
lebilmektedir
2,3,4
. Böylece günümüzde
antrenörlerin sadece futbol bilgileri-
nin değil karizmalarının da tartışıldığı
görülmektedir.
Karizma, sosyoloji ve siyaset bili-
minde, güçlü, doğal kişisel yetenek-
leri, derin bilgileri ve takipçileri üze-
rinde sıra dışı etkileri olan liderleri
tanımlamak için sıklıkla kullanılan bir
kavramdır
5
. Karizma, antik Yunan uy-
garlığına uzanan bir geçmişe sahiptir
ve eski Yunanca’da ‘hediye’ anlamın-
da kullanılmıştır
6
. ‘Karizma’ kavramı-
nın literatürde, 1930’lı yıllarda ünlü
sosyolog Max Weber ile başladığı
kabul edilir. Weber’e göre ‘karizma’
terimi, sıradan insanlardan ayıran er-
demlere sahip kılan, kişisel bir nite-
liktir. Karizmaya atfedilen bu yetenek
ve özellikler genellikle ilahi ya da kut-
sal bir orijine dayandırılır ve sıradan
insanlar için ulaşılmazdır. Böylelikle
karizmatik olarak nitelenen kişiye
toplumun diğer fertleri tarafından bir
liderlik payesi verilir
7
. 1980’li yıllar-
dan itibaren başlayan Neo-karizmatik
teorilerinde ise, karizmatik liderlik;
kararlılık, iyimserlik, kendine güven,
onu izleyenlerin kendisine güven duy-
ması, kolektif yeteneği ile görevleri
başarma ve geniş vizyon gibi özellik-
lerle tarif edilir
5,8,9
.
Diğer lider tiplerinden ayıran bir
özellik
Karizmatik liderler kişilik özellikle-
ri, davranışları, takipçileriyle ilişkileri
ve grup üzerindeki etkileri bakımın-
dan diğer lider tiplerinden ayrılırlar
10
. Proaktif bir kişilik, heyecan ve il-
ham verici güçlü konuşma yetene-
ği, dinleyenleri büyülen son derece
anlaşılır iletişim stili, ifadeleri enerji
dolu doğrudan göz temasını içeren
jest dolu bir duruş, takipçilerin ruh
halini etkileyebilen pozitif duygular,
karizmatik liderlerin kişilik özellikleri
arasında sayılabilir
11,12,13
. Sıra dışı alı-
şılmamış davranışlar, takipçilerinde
güven uyandırma ve yeteneklerine
inandırma, çevresindekilerin ihtiyaç-
larına karşı hassasiyet, ahlaki sağduyu
ve evrensel değerlere bağlılık, yüksek
fedakârlık, statü ya da liderlik pozis-
yonu kaybettirecek seviyede riske gi-
Yazan: Yrd.Doç.Dr. Gökhan Çalışkan - Dumlupınar Üniversitesi BESYO
Liderler ile ilgili tanımlamalarda sıkça karşımıza çıkan karizma kavramı sosyal bilimlerin ardın-
dan spor terminolojisine de girmiş ve teknik adamlarda da aranan özelliklerden biri haline gel-
miştir. Bu kapsamda antrenörlerin hangi niteliklere bağlı olarak karizmatik olarak algılandığı ve
sporcular üzerinde nasıl bir etki oluşturduğu araştırılması gereken bir durum oluşturmuştur. Bu
yazıda bu alanda ülkemizde gerçekleştirilen ilk akademik çalışmanın satırbaşları yer almaktadır.
Antrenörlük ve karizma
Futbol Gelişim
32
33
Futbol Gelişim