Page 48-49 - fgd-bulten2

Basic HTML Version

nörler günümüzde
12 yaşındaki bir ço-
cuğun doğal futbol
deneyimi
yaşadığı
ve bu süreçten ge-
çerek kulübe geldiği
öngörüsüyle hareket
edebiliyor. Oysa geç-
mişin aksine çocuk-
lar küçük yaşlarda
futbol oynama şansı
bulamıyor ya da çok
kısıtlı
faaliyetlerde
bulunuyor. Bu fark
net olarak bilinme-
sine rağmen zihinsel bir bariyer gibi
kulüplerin alt yaş kategorilerinde ak-
tif olmalarını engelliyor.
Geçmişle kıyaslandığında günümüz-
deki en ciddi eksik çocukların ken-
di doğal ortamlarında, eğlenerek,
yönlendirilmeden, kendi kendilerine
organize olarak ve bol bol, hatta bir
çok zaman her gün saatlerce futbol
oynadıkları dönemin sona ermesidir.
Bu tür futbol, nasıl bir alan mevcutsa
ona göre kurgulanan, kaç kişi varsa
o kadar kişilik takımların oluşturul-
duğu, zaman tahdidini gün ışığının
oluşturduğu bir futboldur. Oysa bu-
günün dünyasında anlatmaya ça-
lıştığımız üzere Türkiye’nin bir çok
yerinde çocuklar sokaklara çıkmadık-
larından kendi kendilerine organize
olma şansları yok. Sokağa çıkabildik-
leri saatte de zaten
hava kararmaya yüz
tutuyor. Bu engelle-
ri aşıp sokağa çıktık-
larında ise bu kez
karşılarına oynaya-
cak alan ve geçmiş-
te çocukların futbol
sahası işlevini üst-
lenen sokaklardaki
yoğun trafik tarzı
sorunlar çıkıyor.Bu
sıkıntıları başka ör-
neklerle de süsle-
mek mümkün. Ama
sıralanan problem-
lerin mevcut durumu ortaya koymak
için yeterli olduğunu düşünüyorum.
“Hiçbir şey eskisi gibi değil”
kolaycılı-
ğı yerine, yeni dünyada geleceğimizi
yeniden nasıl inşa edebileceğimize ve
etmemiz gerektiğine bakmak zorun-
dayız.
Yukarıdaki paragraflarda anlatılanlar-
dan sonra Grassroots Futbol’un ge-
leceğine dair bir takım öngörülerde
bulunabiliriz. Öncelikli önermemiz,
kaybedilen doğal futbol ortamının
yerine koyacağımız futbol ortamının
doğallığı taklit eden bir yapıda olması
gerektiği. Doğal ortamı görece; oyun-
cu sayısında, oyun alanı büyüklüğün-
de ve oyun sürelerinde esnek olarak
taklit edebiliriz. Bununla birlikte ço-
cukların artık kendiliğinden futbol oy-
namaya başlamadıklarını göz önüne
alarak, onların futbol
oynamasına olanak
sağlayan organizas-
yonları
oluşturup,
onların bu organizas-
yonlara kolayca erişi-
mini sağlamalıyız.
Yukarıda daha önce
sorduğumuz soruları
benzer şekilde tekrar
sorarak, onların kısa
cevaplarını verelim.
Çocuklarımızın futbol
oynayacakları alanlar
var mıdır? Ne kadar
vardır? Nerelerdedir? Bu alanlar ço-
cukların gelişmesine müsait midir?
Türkiye’nin önemli bir kısmında ço-
cukların eskisi gibi sokaklarda, ma-
halle aralarındaki arsalarda vb. yer-
lerde futbol oynayacakları alanlar
bulunmamaktadır. İdeal olanı özellik-
le büyük şehirlerde çocukların, sade-
ce futbola da değil, genel olarak spor
yapmasına yönelik olarak basit fonk-
siyonel alanların, özellikle okulların
yakınlarına, belediyeler tarafından
inşasıdır.
Daha hızlı çözüm eldeki imkânların
kullanılmasıyla olacaktır. Özellikle
büyük şehirlerde ciddi miktarda bulu-
nan mini halı sahalar gündüz saatle-
rinde genellikle boş durmaktadır. Şu
an için çocuklar ve halı saha arasın-
daki bağ kurulmamış olmakla birlikte,
çocuklara yönelik
etkinlikler için halı
sahaların bir alan
olarak kullanılması,
belirli bir düzeyde
güvenliği ve belirli
bir standartta fut-
bol alanını garanti
etmektedir. Bunun
yanı sıra özellikle
yakın zamanda oto-
park olmaktan “geri
kazanılan”
okul
bahçeleri de büyük
önem taşımaktadır.
Diğer yandan bu-
rada en ama en önemli
unsurlar futbol kulüp-
leri olmak zorundadır.
Futbol kulüplerinin pro-
fesyonel ve/veya ama-
tör tesisleşme yönünde
vakit kaybetmeden hız-
la hareket etmeleri bir
zorunluluktan da öte-
dir. Burada ülkemizde
garip bir paradoks da
bulunmaktadır. Büyük
şehirlerde kulüp sayısı
fazla olmakla birlikte bu
kulüplerin kullanabilecekleri tesisler
bulunmamaktadır. Maalesef yıllardır
süren çarpık yapılaşma sayesinde te-
sis yapılacak alanlar da yok gibidir. Bu
gerçeklerin üstüne bir de kulüplerin
sadece A takım düzeyindeki faali-
yetlerini ciddiye alma hevesleri ek-
lenince kentlerdeki çocuklar için ku-
lüp futbolu yok gibi bir şeydir. Diğer
yandan ise, tesis yapılacak alanların
var olduğu, veya çocukların nispeten
sokaklarda daha özgür bir biçimde
futbol oynadığı küçük şehirlerde/il-
çelerde ise kulüpler yoktur veya var
olanlar gene çocuk futbolunda faa-
liyet göstermemektedir. Bu noktada
yapılması gereken mümkün olan en
kısa sürede kulüplerin mevzuat dü-
zenlemeleri ve belirli bazı teşviklerle
bu konudaki vecibelerini yerine getir-
melerini sağlamaktır. Bu konuda Tür-
kiye Futbol Federasyonu’nun yaptığı
çalışmalar yakın zamanda kamuoyu-
nun bilgisine sunulacaktır. Bir çok ku-
lüp futbol okulları altında tüm sezon
ya da sadece yaz dönemi süren et-
kinlikler de düzenlemektedir. Bu
etkinlikler ise genellikle ço-
cukların “doğal” gelişimine
çok uzak uygulamalar ola-
rak dikkat çekmekte ve hat-
ta futbola meraklı çocukları
futboldan soğutabilecek bir çok
unsur içermektedir.
En önemli parametre zaman
Bahsettiğimiz mecraların gerçek anla-
mında kullanımına geçilmeden mec-
raların gelişime katkısı sorusu bir çe-
lişki gibi gelebilir. Bununla birlikte şu
anda da ifade edilmesi gereken nokta
çocuklara futbol oynattığımız kadar
gelişim potansiyelinden bahsedebile-
ceğimizdir. Başka bir deyişle bir çocu-
ğun (sadece futbol için de geçerli de-
ğildir) bir konuda gelişmesi, üzerinde
harcadığı saatle doğru orantılıdır. Ne
kadar çok o işle uğraşırsa o kadar ge-
lişebilir. Dolayısıyla biz çocuklara ne
kadar çok zamansal olarak futbol oy-
natabilirsek o kadar gelişimlerine kat-
kıda bulunabiliriz. Zaman en önemli
parametre olarak gözükmektedir.
Çocuklarımız bu alanlarda eğlenmek-
teler mi? Çocuklarımıza futbolu öğre-
tenler kimlerdir?
Çocuğun futbola erişimi yoksa zaten
bu sorunun anlamı yok. Futbol okulu,
kulüp etkinliği, okul etkinliği gibi or-
tamlarda ise bu konuyu sorgulamak
zorundayız. Bu mecralarda çocukla-
rın eğlenmesini sağlayamadığımız
sürece futbola devam etme-
yeceklerinin altını çizmemiz
gerekmektedir. Bilgi eksikli-
ğinden ya da alışkan-
lıklardan, küçük
yaş çocuklarımıza eğlen-
ceden ziyade büyüklere
yönelik antrenmanların
küçük versiyonları yaptı-
rıldığı sürece çocukların
futboldan zevk alması,
zevk almadığı sürece
de süreklilik mümkün
değildir. Bugün üst dü-
zeye gelmiş hangi fut-
bolcuya sorsanız çocuk
yaşlarında sürekli futbol
oynadığından,
bunun
eğlencesinden ve bu eğ-
lence süresince kazandığı beceriler-
den bahsetmektedir.
Tekrar etmek gerekirse eski doğal
ortamı taklit etmemiz gerekiyor. Bu
durumda bu taklit ortamını yarata-
cak eğitimcilere büyük rol düşüyor.
Şu aşamada bu görevi ifa edeceklerin
eğitimlerinin yeterliliğini değerlendir-
mek adil olmayacaktır. Zira federas-
yon olarak bu yeterlilikleri sağlayacak
eğitimleri ve içerikleri yeni oluştur-
maya başladık ve/veya bu içerikle-
re erişim kolay değil. Futbol Gelişim
Direktörlüğü’nün önümüzdeki dö-
nem içerisinde öncelikli misyonla-
rından bir tanesi çocuklarla çalışan
antrenörlere bu eğitimi ve eğitim
malzemelerine erişimi kazandıracak
yapılar kurmak olacaktır.
Bu yazı ile ülkemizde anlamının ve
öneminin idraki konusunda eksiklik
bulunduğu düşünülen Grassroots
Futbolu’nun teorik altyapısının an-
latılmasının önümüzdeki dönemde
yapılacak birçok çalışma için önem
taşıdığının altını çiz-
mek istedim. Gelecek
sayılarda Grassroots
Futbolu’nun geleceği-
ne dair daha detaylı
çalışmalara yer
vereceğiz.
Futbol Gelişim
44
45
Futbol Gelişim